Trekking (Doğa Yürüyüşü) Nedir?

Trekking Doğa Yürüyüşü Nedir

Trekking (Doğa Yürüyüşü) Nedir?

Büyük şehrin stresi, ofis hayatı v.s derken insan bir noktadan sonra kaçıp kendiyle baş başa kalacağı yerler arıyor. Benim kendimi huzurlu hissettiğim, yürüdükçe daha çok dinlendiğim yer tartışmasız doğanın kolları. İşte bunun çaresine bir soru; Trekking Doğa Yürüyüşü Nedir?
Sıklıkla gelen sorulara cevap olması açısından bu yazının azda olsa sizlere ışık tutacağına inanıyorum. Yazın havaların sıcaklığı yürüyüşe engel teşkil ettiğinden (sıcak hava malum); sonbahar, kış ve ilkbahar ayları en uygun zamanlardan.

Trekking / Doğa Yürüyüşü

Doğa yürüyüşü sıklıkla kullandığımız adıyla trekking. İngilizce’den dilimize geçmiş bir kelime. Adından da anlaşılacağı gibi doğada, dağda yapılan ve günlük yürüyüşten daha disiplinli olunması gereken bir spor. İstanbul çevresinde; Sakarya, Kocaeli,Tekirdağ ve Kırklareli bu konuda oldukça zengin. Daha doğrusu şimdilik zengin.
Lay lay lom bir yürüş gibi algılanabilir ama; mevsim koşulları, yabani hayat, engebeli arazi, sık bitki örtüsü gibi etmenler işin içine girince hiç ummadığınız ve zor durumda kalabileceğiniz duruma düşmeniz an meselesi olabilir.
Genelde ekip halinde yapılan bu sporda tek sıra halinde yürümek esastır. Önde bulunan ve öncü diye tabir edilen kişi; yürüyüş hızını ayarlayarak rotayı belirler ve ekibi yönlendirir. Ekibin arkasında yürüyen kişi yani artçı; herhangi bir sorun durumunda öncüyü bilgilendirerek ekipte yaşanacak kopmaları önler. Öncü ve artçı arasında telsiz irtibatının bulunması önemlidir çünkü ekibin kalabalık olduğu düşünüldüğünde sesin ulaşması ve mesafe durumunda anlaşmanın sağlanması mümkün olmayabilir.
Bunlar işin kural ve yapılması gereken kısımları. Malzeme seçimi de bir o kadar önemli. Doğada yürümeye uygun ve bileği saran trekking ayakkabısı, uygun sırt çantası, termal kıyafetler, kullanılması halinde büyük kolaylık sağlayan batonlar bunların başlıcaları.

Ne Teferruatlı İş

Trekking Doğa Yürüyüşü Nedir? Konusunu bu şekilde anlattığım bazı arkadaşlarım; “Ne zorlaştırıyorsun parça parça olur herşey” diyorlar ama ben böyle düşünmüyorum. Topuklu ayakkabı ile ilk yürüyüşüne gelip ayağını burkan birini gördükten sonra bir daha tövbe dediğini duymuştum. Böyle tatsız durumlar hem sizi hem de çevrenizdeki insanları kötü etkileyebiliyor. Buna benzer bir durumda, kafa lambasız katıldığınız bir faaliyette karanlığa kaldığınızda kaza geçirmeniz olası bir durum.
Uygun bir ayakkabı, yeteri kadar su, yiyecek ve kafa feneri olmazsa olmazlardan.
Bu zamana kadar yazdıklarım negatif etki altında tutabilir sizi ama aşağıda paylaştığım ve İstanbul’a yakın yürüyüş rotalarına göz attığınızda fikrinizi değişeceğini düşünüyorum.
Sonuç olarak,belirttiğim önlemler alındığında keyfine doyamayacağınız bir spor.
Var mı doğaya dokunmak gibisi.

Share

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir